HİPNOZ NEDİR?

Hipnoz bakışla, sözle veya bazı yardımcı nesneler kullanılarak, telkin ile oluşturulan özel bir bilinç hâlidir. Hipnoz aslında bir derleyip toplama, sözün gücüdür demek mümkün…

Hipnoz hali derinliğinde bir aksiyomdur. Oluşan duruma göre kabul ettiğimiz zihinsel hale verilen bir isimdir. Nasıl bir noktadan geçen doğruların sayısını ölçmek mümkün değilse hipnoz halini de ölçmek mümkün değildir ancak kabul edilen telkinin kişide ki etkilerinin sürmesi ile bireysel bir yüksek farkındalık durumudur.

Aslında anlatılmaz yaşanır.

Bir başka deyişle bir trans hâlidir. Bu trans sırasında, kişi çevreden gelen tüm (ses, ışık, koku vb.) uyaranlara kendini kapatır veya aldırmazken, hipnoz yapan kişinin telkinlerini artmış bir dikkatle dinler, anlar ve gönüllü olarak uyar ve uygular.

Hipnozun oluşmasını sağlayan zihinsel durumlar da hayal, beklenti ve ikna ve inanç vardır.

Hayal inancı besler, bu ikisi beklenti ve iknayı doğurur. Kişi istediği için hipnoza girer.

HİPNOZ NASIL OLUŞUR? HİPNOZA GİRMENİN ÖN TEMEL KOŞULLARI NELERDİR?

Hipnozun oluşmasında üç temel unsur vardır:

  • Gönüllülük
  • Konsantrasyon
  • Hayal gücü

HİPNOTERAPİ NEDİR?

T.C. Sağlık Bakanlığı, Hipnoz Uygulaması Sertifikalı Eğitim Programı Standartlarında, hipnozun tıbbi ve bilimsel alanlarda ve klinik uygulamalarda kullanımına dair tanımını şöyle ifade etmiştir; “telkin yoluyla diğer bir kişinin bilinç ve farkındalık düzeyinde, hisler, duygular, düşünceler, hafıza veya davranışlarında değişiklik elde etmek üzere tasarlanmış veya bu sonucu ortaya çıkaran eylem veya prosedürler”

Hipnoterapi, Hipnoz aracılığı ile uygulanan tedavilere verilen genel isimdir.

Hipnoterapi seanslarından önce, hipnotik olayları anlamak için bilinçaltının anlaşılmasını önemlidir..

Hipnoz doğal bir durumdur girer çıkarız illa hipnotik transta olmak zorunda değiliz önemli olan telkinin bilinç altındaki kabulü ve çalışmasını sürdürmesidir.

Her insanın hipnotik süreci bireyseldir, hipnotik telkini kabul etmesinde ; önemli olan anahtar kilit uyumu ile sözün gücünü kişinin şifâsı lehine kullanabilmektir.

Hipnotik telkinler ile kaslarımızı, duyu sistemlerimizi, duygularımızı, hafıza sistemimizi, bağışıklık sistemimizi, uyku sistemimizi kısacası tüm insani mekanizmaları etkilemek mümkündür.

Hipnoterapi tıbbı amaçla kullanıldığında tedavi etkinliği birçok hastalıkta kanıtlanmıştır.

Hipnoterapi seanslarında kabul edilen telkinler sağlığımız ve şifamız içindir. Yüksek farkındalık oluşturarak hayatımıza katkı sunabiliriz.

HİPNOZ UYGULAMASINDA NELER OLUR?

Hipnoza başlanırken, kişi önce hipnoza girme konusunda gönüllü ve istekli olmalıdır. Gönüllü ve istekli olan kişi, hekimin kendisine söylediği (hipnoza giriş için verdiği) telkin cümlesine tüm dikkatini verir, yoğunlaşır. Sonra da söylenen telkinin içeriğini hayal ederek gerçekleştirir.

Buradan da anlaşılabileceği gibi bir kişinin hipnoza girebilmesi için gönüllü olması, konsantrasyonunun ve hayal gücünün yeterli olması zorunludur.  Bir başka deyişle isteksiz, gönülsüz olanlar ya da konsantrasyonu ve hayal gücü yetersiz olanlar hipnoza giremezler.

Hipnoterapi deyince bir korku sezinlenir hep, oysa hipnoz haline gün içinde sürekli girip çıkarız…

Bazen bir söz bile yeter temiz yeni sayfanın açılmasında ;hani gözleriniz bir noktaya fikse olur ve orada zihin yeniden bir yükleme alır işte bu trans halidir.

Hipnozdaki gözle tespit tekniğinde gözler sabit tutulmaya yöneltilir, bazı çalışmalar göz teması sırasında kişinin bedensel uyarılarında ki artışı kişinin kendine odaklanmasını arttırdığını da göstermektedir. Kısacası psikoterapi seanslarında da gerçekleştiği gibi gözleniyor olma hissi bedensel uyarılmayı artırdığı gibi kendini sorgulama ihtiyacını da doğurur .

Bir başka çalışma göz göze temasın beyindeki kelime oluşturma merkezini yavaşlattığını da gösterir aynı zamanda yine doğrudan göz teması karşısındakinin davranışlarını kopyalama eğilimini de arttırır yani muhtemelen indüksiyon aşamasında gözle tespit zihnin kelimeler yoluyla düşünme çabasını bir süreliğine hipnotize etmesiyle onun söz ve davranışlarını taklit etmesi için bir zemin hazırlar.

Belki de gözlerin sabitlenmesi kişinin eski anılarına yönelmesi yerine hipnoz başlarken kendisi için yeni anılar yazması amacıyla zihninin tüm elemanlarında boş bir sayfa açmasına da izin veriyor diyebiliriz.

Zihinsel odaklanma geliştirileceğimiz bir beceridir.

Hipnoterapi seanslarında da bilinçli farkındalık en üst seviyelerde oluşur. Hipnotik hal bir uyku hali değildir ancak uykuya geçiş halindeki insan beyninin frekans dalga aralığıdır.

İnsan beynindeki dalgalar EEG kayıtlarında 4 tip aralıkta tespit edilir.

Delta Dalgası ;0-4 Hz (döngü/sn) frekans arlığında ve tam bilinçsizlik halidir, derin uyku.

Teta Dalgası; 4-7 Hz(döngü/sn) frekans aralığında yine bilinç dışı aralığın bir parçasıdır ve kişi hatırlamaz,uykunun ilk dalma anı.

Alpha Dalgası;7-14 Hz (döngü/sn)frekans aralığında hipnoz hali ve gevşemiş meditasyona yatkın uyku öncesi hal.

Beta dalgası; 14-30 Hz, uyanıkken etkinliğimizi sürdürdüğümüz akıl yürüttüğümüz tamamen uyanık halimizdir.

Beyin dalgalarında sürekli beta dalgasında kalmak yorduğu için ,insan beyni gün içinde alfa dalga aralığına sık sık beyin kayar. Uyku da bu dalgaların düzenli ritmi ile biyoritm içinde oluşan bir halimizdir.

Örneğin uyku sorunu yaşayanlar orta beta frekansından düşük beta ve alfa frekansına geçmelidirler, sağlıklı bir ders verimi kavrama kalitesi de orta beta frekansında 15-18 Hz mümkündür. Bu orta beta  dalgalarına erişmek daha çok içte hazırlananı dışa aktarmave dıştanda veri alımına geçişte beyinde yayılan başarı ile bağlantılı bir beyin frekansıdır. Mesela bir konuşma yapma, proje hazırlama gibi konuyu kavrama ve anlama halinde görülür. Sürekli orta betada kalmaksa zihinde yorgunluk yapar uykuya dalma sorunlarına zemin hazırlar bu yüzden beyin dalgaları kademeli olarak frekansını düşürür. Motivasyon da bir orta beta beyin dalgası ürünüdür.

Meditasyon , tefekkür gibi durumlarda  alfa da zihnimizi içe (duygularımızı fark etmeye, ritmik nefes alış verişimize ) ve dışa (etrafımızdaki görüntü ve sesleri fark etmeye) odaklayabilirsek, hücrelerimize sıhhat ve yenilenmeyi bir hediye olarak elde edebiliriz.

Bu beyin dalgalarında ki geçişler gün içinde basitçe olur ,bu yüzden biz istesekte istemesekte hipnotik hal oluşur.

Yol hipnozu, oyun hipnozu dediğimiz durumlar beynin otomatik frekans geçişleri ile oluşurlar.

Hiç bir oyunda iken zamanı unuttuğunuz olmadı mı?

TELKİN NEDİR?

Sözdeki öz, telkindir…

Hipnotik hal oluşturulduktan sonra kişiye rızası doğrultusunda bedensel , ruhsal, sosyal sağlığı için tedavi amacı ile söylenen söylenen söz veya cümle kalıplarına ,telkin denilir.

Hastanın isteği ile onun yararı yönünde seçilerek söylenen sözleri hastada bilinçaltı düzeyde seçerek alır ve kabul ederek uygular.

Hipnoterapi seanslarında kabul edilen telkinler sağlığımız, iyiliğimiz içindir…

Beynimiz 21 gün içerisinde istediğimiz alanda kendini tekrar yapılandırmaya başlar ve istediğimiz yeni alana uzanan otomatik düşünce zincirlerini oluşturur bu süreçte  hastanın kabul ettiği telkinler uygulamalarda görülür, tekrar edilen telkinler bilinçaltındaki bu kabul ile pekişir ve davranış kalıpları da kolaylıkla yerleşir .Bu yüzden, olumlu telkin cümlelerini ve isteklerimizi en az 21gün boyunca tekrarlayıp o cümlelere odaklanmak önemlidir.

Hipnoterapi seansları ile olumsuz cümlelerin etkisinin azaldığını ve olumsuz davranışlarla baş etme gücümüzün arttığını da hissederiz.

Örneğin telkin cümlelerini net ve yüksek sesle söylerseniz, hayat bulan seslerin frekansı ile artık yeni düşünce tarzınız oluşur. Kendinizi yeni düşünce tarzına ne kadar çabuk adapte ederseniz o rezonans alanına da o kadar hızlı girersiniz.

Olumlu telkinler:

  • Gerçekte olduğum gibi iyiyim.
  • Geçmişteki olumsuzlukları terk ediyor ve kendi tercihlerimi yaşıyorum…

Gibi …

”Bunu yapamazsın!” cümlesini, “Ben istediğim her şeyi yapabiliyorum!” olarak olumlu hâle dönüştürebilirsiniz.

Ya da: “Hiç çekilmezsin!” yerine “Ben harikayım!”; “Şişmanım!” yerine “Kendimi seviyorum, sağlıkla güçlenirim!”

…gibi sonsuz sayıda olumlama cümlesi oluşturularak sözün gücünü tecrübe edebilirsiniz.

HİPNOZUN TIPTAKİ UYGULAMA ALANLARI NELERDİR?

  • Cerrahi işlemlerde.
  • Preoperatif ameliyat korkusunu yenme, anksiyete ve ağrıyla baş etmede.
  • Postoperatif ağrı, bulantı, kusma ve anksiyete ile baş etmede.
  • İntraoperatif ağrı, anksiyeteyi azaltmada.
  • Tüm tanısal ve girişimsel işlemler sırasında.
  • Acil tıpta kaygı giderilmesinde ve tedaviye uyumun arttırılmasında.
  • İnfertilite tedavi sürecinde.
  • Gebelik ve doğum sürecinde.
  • Kadın hastalıkları tedavi sürecinde.
  • Obesite tedavi sürecinde.
  • Yeme bozuklukları tedavi sürecinde.
  • Sigara bırakma tedavi sürecinde.
  • Alkol bağımlılığı tedavi sürecinde.
  • Depresyon tedavi sürecinde.
  • Anksiyete bozukluğu tedavi sürecinde.
  • Stres bozuklukları tedavi sürecinde.
  • Organik olmayan uyku bozuklukları tedavi sürecinde.
  • Fonksiyonel barsak bozuklukları tedavi sürecinde.
  • Akut ve kronik ağrı tedavi sürecinde.
  • Alerjik rinit, alerjik astım tedavi sürecinde.
  • Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde.
  • Yanık tedavisinde ağrı ve anksiyete azaltılmasında.
  • Doğum sırasında.

HİPNOTERAPİ HANGİ HASTALIKLARDA KULLANILIR?

Hipnoz Tedavisinin Uygulandığı Hastalıklardan Bazıları şu şekildedir;

  • Cinsel işlev bozuklukları
  • Obezite
  • Gece idrar kaçırma
  • Tırnak yeme
  • Deri hastalıkları
  • Alerjiler
  • Uyku bozuklukları
  • Eğitsel Destek
  • Burksizm
  • Migren
  • Ağrısız doğum
  • Kontrolsüz hipertansiyon
  • Psikolojik bellek kayıpları
  • Öğrenme Zorlukları
  • Konuşma Bozukluğu
  • vs